25 yaşımın sonlarındayım,
Ağlayabiliyorum da artık gülebildiğim kadar,
Öğrendim, güçsüzlük olmadığını
En azından bazılarının yanında...
Kimi zaman içime aksa da,
Ağlamak güzel,
Gülüşleri daha
değerli kılıyor,
Çarpık gülüşleri;
İçten gülüşleri;
Sahte gülüşleri bile anlamlı kılıyor ya işte o yüzden.
Bazen küçük bazen büyük şeyler için
Ama hepsi; benim olan şeyler için
Ağlamak huzuru getirdikten sonra...
Her damla biraz huzur için,
Yavaaş yavaaş öğütüyor hayat,
Geçmişimde bıraktıklarım var artık,
Hayatımdan çıkaramadıklarım da
Bir de de göçüp gidenler
Sayfa sayfa yaşıyorum
Sayfa sayfa dökülüyoruz,
Her yerde karalamalar
Ne yazacağız bilmiyoruz.
Hayata meydan okuyorum hala
Kaç kere aşil tendonumdan vuruldum bilmiyorum
Kaç kere düştüm ve kalktım hatırlamıyorum
Her düşüşümde bu son mu duygusunu artık tanıyorum
Ve biliyorum bu daha başlangıç
Düşüp de kalkamayanlara,
Benden çok daha kötü düşenlere bakıyorum
Düşüşleri “Epik” olanlara,
Kendimi görüp gülüyorum,
Sonra diyorum ki
Olum* en önemli makaleyi nasıl atlarsın ya...
Ama biliyorum ki dahası var
Öncesi olduğu gibi
Motora yağ koymayı unutmak gibi
Telefonun elden kayması gibi
Bir arkadaşın yere itmesi gibi
Geri gelmeyen anlar
Elden tek gelen ders almak
Ve farkındalık
Ve Yaşam
Ve Ölüm
Zaten hepsi bir anlık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder